Ertesi sabah erkenden
kalkıp nehir boyunca yaptığım kısa bir yürüyüşün ardından Wat Si Muang isimli
tapınağa gittik. (Seyahatnamenin bundan sonrası için kolaylık sağayacak bir
bilgi; Wat, Tayland, Kamboçya ve Laos’daki Budist tapınaklara verilen isim.
Ayrıca Lao Dilinde okul anlamına da geliyor) Laos’da, sonradan neredeyse her
köşe başında görüp fazlasıyla kanıksayacağım turuncu giysili keşişler ile ilk
karşılaştığım yer de olan bu tapınakta bir süre ve onlarca fotoğraf oyalandıktan
sonra Vientiane pazarına gitik.
Pazarın ardından Başkentin kalbindeki Patuxai'yi ziyaret ettik. Sözcük anlamı "Zafer Kapısı" olan Patuxai,
sömürgeci Fransızlara karşı savaşırken yaşamını yitiren askerler anısına inşa
edilmiş bir anıt. Fransızlara karşı savaşmışların anısına Paris’deki Arc de Triomphe’u (Zafer Takı) andıran bir anıt yapmak nasıl bir mantıktır bilmiyorum bu arada, sormayın… Büyük
bir meydanın ortasında yer alan bu anıtın inşaatı, Amerikalıların havalimanı
yapın diye hibe ettikleri çimentoyla 1969 yılında tamamlanmış ve bu yüzden Lao
halkı arada bir esprili olarak buraya "Dikey Pist" diyormuş. Anıtın içerisinde, merdivenlerle
çıktığınız ilk katta hediyelik eşya ve bir sürü tişört satan bir mağaza, en üst katta
ise manzarası hiç fena olmayan bir teras var.
Sonraki durağımız
Başkentin hatta ülkenin simgesi olan bir tapınaktı; Pha That Luang… Ülkedeki
binlerce stupa arasında kuşkusuz en önemlilerinden. Stupa; genellikle kümbet
biçiminde, içerisinde Buda’ya ait kutsal emanetlerin saklandığı Budist tapınaklara
verilen genel bir isim. Diğer bir ismi de Büyük Stupa olan bu “Altın” tapınağın
tarihi 3. yüzyıla kadar gidiyor. Efsaneye göre bu tarihlerde Hindistan’dan
gelen Budist Misyonerler tarafından Buda’nın göğüs kemiğinden bir parçayı
muhafaza etmek için kurulmuş… Yıllar içerisinde istilalar ve savaşlar nedeniyle
pek çok kez hasar gören Stupa, sonuncusu 1931 yılında olmak üzere her seferinde yeniden inşa
edilmiş. Uzaklardan Altın gibi görünse de sadece duvarları altın yaldızlı boya ile
boyanmış tapınağın içerisinde pek çok Buda resmi ve heykeli var.
Ardından gittiğimiz Budist
Mimari’nin Siyam Sitiliyle inşa edildiği söylenen Wat Si Saket ise gerçekten
güzel bir tapınak ve içerisindeki Buda heykellerinin sayısı 8 binden fazlaymış.
Vientiane’da gezdiğimiz
son tapınak ise, Wat Ho Phra Keo oldu. Burası bir zamanlar Zümrüt Buda (Emerald
Buda) isimli oldukça değerli ve kutsal heykele ev sahipliği yapıyormuş. Fakat günümüzde kutsal heykel, Bangkok’taki başka bir Wat’da olsa da burası yine önemli bir mekân.
|
Wat Si Muang Giriş kapısı |
|
Wat Si Muang |
|
Wat Si Muang'ın bahçesinden |
|
İlk Keşiş fotoğrafı Yine Wat Si Muang |
|
Pha That Luang; The Great Stupa Giriş Kapısı |
|
Önde Kral Setthathirat'ın heykeli ve arkada; Pha That Luang |
|
Pha That Luang'ın "Altın" duvarları |
|
Wat Si Saket |
|
Wat Si Saket'deki Buda Heykellerinden, Vantilatörün fonksiyonu ne bilmiyorum... |
|
Wat Ho Phra Keo |
Bir önceki günün neredeyse
tamamını aktarmalı Saigon-Vientiane uçuşuyla harcayınca başkentte çok da fazla kalamadık açıkçası. Hatta büyük ihtimal Vientiane’a kadar gidip de Buda
Parkı, Xieng Khuan’ı görmeyen bir tek benimdir (Bir de birlikte seyahat ettiğim
dostlar tabii ki…) Kemal Kaya, Yolda olmak isimli sitesinde Buda Parkından söz
etmiş meraklısı için buyurun link'i...
Vientiane’daki Son Wat,
Wat Ho Phra Keo’nun ardından Luang Prabang’a uçmak üzere havalimanına doğru
yola düştük…
Son söz; Seyahatnamenin Vientiane bölümü biraz sıkıcı oldu farkındayım ama Luang Prabang çok daha ilginç ve keyifli olacak inanın...
Sürecek