Peru ve Bolivya
Kısa bir Güney Amerika Macerası 3
TACA Havayollarına ait Airbus A 320 tipi uçağımız Lima’dan
kalktıktan yaklaşık 1 saat 20 dakika sonra İnka’ların İmparatorluk şehri
Cuzco’nun And dağları arasına sıkışmış düzlükteki Alejandro Velasco Astete
Uluslararası Havalimanın indi. Cuzco’nun denizden yüksekliği 3,300 metre ve
nüfusu da yaklaşık 350 bin. Yılda yaklaşık 1 Milyon turistin ziyaret ettiği bu
şehir 1983’den beri UNESCO’nun Dünya Mirası Listesinde. Tüm dünyadan gezginleri
kendisine çeken Cuzco’nun önemli özelliği, İnka Uygarlığının İmparatorluk şehri
olmasının ötesinde, kayıp şehir Machu Picchu’ya giden tek yolun buradan
geçmesi…
|
Plaza des Armas, Cusco |
|
Picoaga Hotel, Cusco |
Kalacağımız Picoaga Hotel Cuzco Kolonyal stilde yapılmış,
iki katlı sevimli bir otel. Cuzco’nun Plaza des Armas’ına da çok yakın. Plaza
des Armas’da 16. yüzyılda Cuzco’yu ele geçiren İspanyolların inşa ettiği iki
önemli yapı Cuzco Katedrali ve La Compania Kilisesi yer alıyorlar. Fakat bugün
meydanda ve Cuzco’nun pek çok yerinde dalgalanan bayrak, İspanyol işgali öncesi
Quechua yerlilerinin dayanışmasını simgeleyen, gökkuşağının yedi renginden
oluşmuş İnka İmparatorluğu bayrağı…
|
Picoaga Hotel |
Otelimizden içeri girer girmez Bizleri coca çayı ile
karşıladılar. Lima’da Sorochi tabletlerini almamıştık ama Coca çayını içiyoruz,
yükseklik hastalığına karşı koruyucu olarak…
Coca Güney Amerika’nın kuzeybatısına özgü And kültüründe
önemli yeri bulunan bir bitki. Adından da anlaşılacağı üzere coca yapraklarının
içerisinde aktif madde olarak alkaloit kokain bulunuyor… Yerel halk arasında
taze coca yapraklarını çiğnemek çok yaygın, bir diğer kullanım şekli olan coca
çayı ise (Mate de coca) And ülkelerinde, sık olarak özellikle de sağlık
nedeniyle tercih ediliyor. Bölgeye gelen turistler ise hemen tüm otellerde
yükseklik hastalığına karşı bilinen etkisi nedeniyle coca çayı ile
karşılanıyorlar. Taze yaprakları çiğnemek dışında yerliler kurutulmuş
yaprakları tükürük ile ıslattıktan sonra oluşan tomarı damak ve yanakları
arasına yerleştirip hafifçe emiyorlar. Söylediklerine göre her iki yöntemde de,
yapraklar ağız içerisinde hoş bir uyuşma hissi yaratıyor, halsizlik ve
yorgunluğu gideriyor, açlık ve susuzluk hissini ortadan kaldırıyormuş. Ayrıca
romatizmadan kaynaklanan ağrılara ve baş ağrısına iyi geliyormuş…
|
Coca |
Fakat coca
çiğnediğinizde içerisindeki cocain çok yavaş emilip kana karıştığından ve çiğnenen
miktar göreceli olarak az olduğundan kokaine özgü bildik öforik ve
psikoaktif etkiler görülmüyor. Coca yapraklarını, ya da coca bitkisinden
yapılmış poşet çay, çiklet, çikolata, şeker gibi ticari ürünleri tüm
marketlerde bulmak mümkün. Çok da ucuzlar. Fakat bunların hiçbirini ülke dışına
çıkarmanızı önermem. Peru, Bolivya dışında coca ürünleri yasal olarak kokain
ile eşdeğer tutuluyorlar. Ayrıca Peru veya Bolivya’dan uçarken özel eğitimli
köpekler valizlerinizin arasında dolaştırılıyor ve gittiğiniz ilk havalimanında
da aynı şekilde eğitimli köpeklerle karşılanıyorsunuz.
|
Cusco Sokaklarından... |
Estetik açıdan gerçekten güzel bir şehir olan Cuzco’nun
arnavut kaldırımlı dar sokaklarında, İspanyollardan kalma kolonyal mimariyle
inşa edilmiş alçak binalar arasında yürümek çok keyifli. Lima’nın aksine
oldukça da güvenli. Artık tümüyle bir turist şehrine dönüştüğünden etrafta çok
sayıda cafe ve restoranlar, masaj salonları, yerel turizm şirketleri, hediyelik
eşya satan mağazalar ve internet “cabinas” var. Önce Quechua dilini ardından
İspanyolcayı öğrenen Cuzco sakinlerini, bazılarını renkli yerel giysileri
içerisinde dünyanın her yerinden gelen fotoğraf makineli turistlerin arasına
karışmış halde izleyebilirsiniz.
|
Sacsayhuaman |
Şehir merkezine yaklaşık 3 kilometre mesafedeki Sacsayhuaman
surları bir rivayete göre şehrin girişini korumak için yapılmış. Başka bir
rivayete göre ise, şehirleri puma ya da condor gibi hayvan şekillerinde inşa
etme geleneği olan İnkaların, puma şeklinde inşa ettikleri Cuzco’da pumanın
başını oluşturuyor. İspanyollar surlardan bayağı bir taşı Cuzco da yaptıkları
binaların inşasında kullanmak üzere alıp kalıntılılara hasar vermişler.
Sacsayhuaman ayrıca Cusco’nun panoramik görüntüsünü fotoğraflamak için de
ideal.
Turistik turlar içerisinde yer alan Cuzco’ya 8 kilometre
uzaklıktaki Tambomachay suya adanmış dini törenlerin yapıldığı bir mekânmış.
Kralların banyosu olduğu da düşünülüyor. Suyun teraslardan aşağı aktığı birkaç
çeşme bulunan harabeler çok da özel değil açıkçası. Olur, da yolunuz düşerse
ziyaret eden tüm turistlerin yaptığı gibi girişteki “Altura Aprox. 3765” yani
“Rakım yaklaşık 3765” tabelasının yanında bir hatıra fotoğrafı çektirip dönüşte
facebook sayfanıza koyup hava atabilirsiniz.
|
Coricancha Tapınağı |
Cusco şehir merkezindeki, tarihi İspanyol kayıtlarında
“inanılmayacak kadar muhteşem” olarak belirtilen Coricancha Tapınağı’nın zemini
ve duvarları bir zamanlar som altından, avlusu da yine som altın heykeller ile
doluymuş. Quechua dilinde adı “Altın Avlu” anlamına gelen Coricancha
tapınağının bir diğer ismi de Güneş Tapınağı. Güneş tanrısı İnti’ye adanmış bu
tapınak İnka İmparatorluğunun en önemli tapınağıymış. İspanyollar tarafından
ele geçirilmesinin ardından 17. yüzyılda tapınaktan kalanlar üzerine, yine
tapınağın taşları kullanılarak Santo Domingo Kilisesi inşa edilmiş. Kilise ile
birlikte bugün İnkaların kusursuz duvar birleştirme yöntemlerini de görebileceğiniz
bir müze ve çiçek bahçeleri de var.
|
Machu Picchu'ya yolculuk var bu sabah... |
Önceden de belirttiğim gibi; Cuzco, dünyanın her yerinden
gezginlerin bir gün mutlaka gitme hayalleri kurduğu Machu Picchu’ya gitmenin
tek yolu. Dünya Mirası Listesinde yer alan, Yeni Yedi Harikasından İnka
İmparatorluğunun kayıp şehri Machu Picchu yolculuğumuz bir sonraki sabah
Cuzco’nun San Pedro tren istasyonundan sabah 06:00’da başladı. Yıllarca Machu
Picchu’ya, And dağlarına yavaş yavaş tırmanan kırmızı renkli bir trenle,
geleneksel giysili Qechua yerlileriyle birlikte gitmeyi hayal etmişken
istasyonda karşıma çıkan Peru Demiryollarının Vistadome isimli Turist treni.
Üstelik de Mavi… Machu Picchu’ya giden tek yol 80 kilometrelik bu demiryolu.
|
Vistadome |
Bizim tren Vistadome dışında 2 farklı tren daha varmış; ilki daha ucuz “Sırt
Çantalılar” diye isimlendirilen tren –ki kırmızı renkli-, diğeri de Machu
Picchu’yu keşfeden Amerikalı tarihçi Hiram Bingham’ın ismi verilen ve oldukça
pahalı lüks tren… Vistadome’un tavanının yarısına kadar panoramik camlı vagonlarında,
rahat koltuklarda oturup size ikram edilen yiyecek ve içecekler eşliğinde rahat
bir 3,5 saat geçiriyorsunuz. Yolculuk ile ilgili trenin renginden sonraki diğer
yanılgım And dağlarına tırmanmak ile ilgili. Çünkü Vistadome, 3,300 rakımlı
Cuzco’dan, 2,700 rakımlı Machu Picchu’ya doğru Urubamba Vadisi boyunca
ilerliyor. Vadinin ve aynı adı taşıyan Urubamba nehrinin eşşiz manzaraları
eşliğinde ilerlerken yolculuğun sürprizi binişte valizlerinizi taşıyan
görevlinin yüzünde bir maske ve yerel kıyafetler içerisinde yaptığı otantik
dans gösterisi. Dönüş yolculuğundaki diğer sürpriz ise ilginç ve bir o kadar da
eğlenceli… Her vagondaki bir bayan ve bir erkek kondüktör, koltukların
arasındaki koridorda yaptıkları defile ile alpaka yününden kıyafetleri
tanıtıyorlar. İsterseniz satın da alabilirsiniz…(Bu arada Vistadome ile Cuzco –
Aguas Calientes arası gidiş-dönüş biletin size maliyeti 108 USD)
|
Aguas Calientes |
Vistadome’un son durağı Aguas Calientes isimli termal
kaplıcalarıyla ünlü küçük bir kasaba. İsmi de buradan geliyor zaten; İspanyolca
“Sıcak Sular” demek. Nerdeyse sadece otel, restoran ve hediyelik eşya
mağazalarından ibaret bu kasabayla Machu Picchu arasında sadece 20 dakikalık
bir yolculuk var. Zikzaklar çizerek bir dağa tırmanan, toprak ve dar bir yolda,
büyükçe minibüslerle yapılan bu son etap bizi Machu Picchu’ya ulaştırıyor.
|
Machu Picchu'ya çıkan zikzaklar... |
Machu Picchu’nun Dorukları isimli bir eseri de olan Şili’li
ünlü şair Pablo Neruda; “Machu Picchu ruh dinginliğine, evren ile sonsuz bir
kaynaşmaya doğru yapılan bir yolculuktur, orada ne kadar da kırılgan olduğumuzu
hissederiz” diye yazmış. Giriş kapısının ardından, köşeyi döndüğümüzde kayıp
şehir gözlerimizin önünde beliriyor ve yolculuğumuz sona ererken Machu
Picchu’ya doğru yeni bu kez içsel yolculuğumuz başlıyor…
Sürecek
Etiketler: Güney Amerika, Peru, Seyahat